21 Kasım 2009 Cumartesi

Kurban Bayramı

Beş gün sonra Kurban Bayramı

Hani Allah-u Teala (cc) Hz.İbrahim'den oğlu İsmail'i kurban etmesini istemiş;
Hz. İbrahim de oğluna "seni Allah'a kurban edeceğim" demişti de;
İsmail "Rabbinin senden istediğini yap" diyerek boynunu bıçağın altına koymuştu.

Hz. İbrahim, İsmail'i yani biricik oğlunu, canından çok sevdiği oğlunu kurban etmek için yatırıp İsmail'in boğazını kesmek istediğinde, bıçak İsmail'in yumuşacık boğazını bir türlü kesmemişti de, Hz. İbrahim bıçağı taşa vurudğunda taşı ikiye ayırmıştı ve Allah-u Teala (cc) Cibril-i Emin'i göndererek İbrahim'e "Rabbin kurbanını kabul etti ve İsmail'in yerine bu koçu gönderdi" demişti. o gün bugündür İsmailler değil koçlar kurban oluyor Allah'a...

İbrahim...
Ateşe atılmak mı zordu?
Oğlunu kurban etmek mi?
Rabbim istemeyince ne ateş yakıyor,
Ne bıçak kesiyor...

Can'ını değil de canan'ını kurban etmek daha zor olduğu için Hz. İbrahim'in adı "Halil İbrahim"
Canını vermek daha zor olsaydı İsmailin adı "Hall İsmail" olurdu...

Allahım benim de bir oğlum var
Ben de bir İbrahim!im ama "Halil" değil
Beni benden daha iyi bilirsinki benden canımı istersen sana "neden" demem,
Biraz buruk da olsa veririm canımı
Ama...
Oğlumu istersen, işte o zaman başlarım itirazlara ve pazarlığa
İşte bu yüzden İsmail olmak kolaydır da Halil İbrahim olmak zordur
Baba olunca anladım
Ey oğul,
Baba olunca anlarsın...

Allah'ım...
Benim oğlum, senin kulun
Muhakkakki benim onu sevdiğimden daha çok sever
Koruduğumdan daha çok korur
Verdiğimden daha çoğunu verirsin
Şu kısacık 1 yıllık dönemde defalarca şahit oldum buna
Sonsuz şükürler sana
Kulluğumuzu kabul et
Kurbanımızı kabul et...

Hiç yorum yok: