2 Mayıs 2012 Çarşamba

Kendimle Hasbihal

Bism-i Hû


Beni nasıl kırdığını ve kendime nasıl kızdığımı yazacağım şimdi

Özür dilerim oğlum,

Sen doğduğunda başladığımız yolculuğa devam ediyoruz

Bazen düşüp kalkıyor, bazen hızlı bazen yavaş yürüyoruz

Ama sen nasıl bu hayatı "ilk defa" yaşıyorsan, ben de "ilk defa" oğlumla yaşıyorum

Yani sen hayatta ne kadar acemiysen ben de "babalık"ta o kadar acemiyim

Bana kızdığını farkediyorum bazen

Yani artık bana kızabilecek kadar büyüdüğünü farkediyorum

Geçen gün annene kızıp kapıyı kapatıp babaannene gitmişsinya

Artık o kadar büyüdün yani



ama ne kadar büyürsen büyü bana kızmamalısın

"her halükarda her istediğini yapacağım" diye söz verdim sana

ve bu sözün gereklerini her zaman yapamıyorsamda

bazen bencillik edip kendimi de, ya da kardeşini de ya da anneni de, ya da işimi de düşünüyorsamda kızmamalısın bana.

Haklısın, günün yirmidört saatten arta kalan kısmını senden gayrısına ayırmalıydım belki

Hiçbir sözünü ikiletmemeliydim

her istediğin, istediğin şekilde ve istediğin zaman olmalıydı

ama ama ama daha önemlisi

sana neyi ne zaman nasıl isteyeceğini öğretmeliydim,

kabul başaramadım

belki zaten başaramayacaktım da, kendimde bu gücü vehmettim

belki iyi niyetle, belki gurur ve kibirle

belki gelecek ilahi yardımla "bunu yapabilirim" diye düşündüm

başaramadım ama çok mu geç?

bence değil ve hiçbir zaman geç olmayacak

biraz kendime çeki düzen vermem gerekiyor

senin sadece sevgiye değil, gerçek manada ilgiye ve hergün büyüdüğün için her gün büyüyen bir ilgiye ihtiyacın olduğunun farkına varmam gerekiyor


Her zor an'ımda ya suretin, ya silüetin gözümün önünde


Kardeşin olalı beri seni biraz ihmal mi ettim bilmiyorum.

Zamanımın bir kısmı kadar ilgimin de bir kısmını ona verdim ama bilmelisinki onun da benim üzerimde hakkı var.

Ve kardeşin olduğunda sana da söyledim, artık senin olan herşeyde bir ortağın var.

Sen "baba" dediğinde "efendim canım" dediğim gibi kardeşin "baba" dediğinde ona da "efendim canım" demeliyim.

En emîn’e emanet ol.



Hiç yorum yok: