Ömrünü İslama ve müslümanlara "hizmete" adamış, "altın nesil" yetiştirmenin gayretinde, dünyanın pekçok yerinde açtığı okullar, stklar, vakıflarla ülkesinin adını, dilini, dinini yayma iddiasında olan bir "dini lider" düşünün.
Türkiyede kendi cemaati dışındaki müslümanlar tarafından pek sevilmeyen, onlarla bir ünsiyet kurmayan, dünyada da benzer şekilde genelde gayrımüslimler tarafından takdir edilen ve yine genelde sürekli onlarla irtibatta olan bir "dini lider"
Türkiyede 12 Eylül darbecileriyle, ecevitle, demirelle, çevik birle arası iyi olan ve onları destekleyen ama Muhsin Yazıcıoğluyla, Erbakanla, Recep Tayyip Erdoğanla kavgalı olan bir "dini lider"
2002'den yana "güçlü olanla birlikte olmak" stratejisiyle tayyip erdoğanın yanında duran, büyümek için, düşmanlarından korunmak için, rakiplerinin önüne geçmek için onu kullanan ve pek tabi bu arada ona destek olarak onun da büyümesine, düşmanlarından korunmasına ve rakiplerinin önüne geçmesine destek olan ancak ortalığı temizledikten sonra siyasi iktidarın kendisine hep ram olmasını isteyen ve siyasi iktidar tarafından bu talebi kabul edilmeyince "siyasi hasma" dönüşen bir "dini lider"
2012 yılında tayyibin göz bebeği MİT'e kanca atan ve başkanını tutuklatmak isteyen, bu isteği kabul edilmeyince ve siyasi olarak önü kesilmeye başlanınca da (zekeriya özün pasife çekilmesi ve dershane meselesiyle başlayan süreç) önce rakip, sonra düşman safına geçen bir "dini lider"
Müslüman bir ülkenin müslüman idarecilerini, gayrımüslimlerin itham ve iddialarıyla, (ışide destek vermek, batıdan uzaklaşmak) itham eden ve bunu gayrımüslimlerin ekranlarından söyleyen, köşelerinden yazan bir "dini lider"
Kendisi ve kendisi gibi yurtdışında yaşama imkanı olan bazı mensup ve müntesipleri tayyibin "zulmünden" azade yaşarken, yurtdışındaki hamilerinin koruması altında emniyetteyken uzaklardan meydan okuyan, cephe açan, geri adım atmayan (ama zaten geri adım atmalarına gerek yok, çünkü tayyibin eli onlara yetişmiyor, gayet korunaklı bir durumdalar) ama onlar hariçten gazel okudukça, herkülden konuştukça, twitterdan yazdıkça burada kalmak zorunda olan, bir yere gidemeyen, gitmek istemeyen mensup, müntesip ve muhiblerini ateşe atan, tayyibe kurban veren bir "dini lider"
Türkiyedeki mensup, müntesip ve muhibleri sabır ve tahammül sınavındayken onları ateşin içinden çekip almak için birşeyler yapmak yerine içerde ve dışarda (hdp, almanya abd vs) tayyip karşıtlarıyla ittifaka giden bir "dini lider"
28 şubat sürecinde tüm okul ve dersanelerini çevik bire vermeye razı olan ama çevik bire verdiğini (çoğunu tayyibin zamanında ve onun yardımıyla elde ettiği halde) tayyipten esirgeyen bir "dini lider"
Eşi, çocukları, akrabaları kendisi yüzünden "düşman zulmü" altındayken, kendisi çok uzaklardan sadece "beddua eden ve düşmanını devirmek için düşmanının düşmanlarıyla ittifaka giden ama "kardeşim derdiniz benleyse gelin alın beni, yada ben gelip teslim olayım size", diyemeyen bir "baba"
Yada kendisinin hiçbir suçu günahı yoksa bile çok ulvi bir şahsiyet olduğu, kendisini müslüman kardeşleri için feda edebilen, ölümün şehadetine ve sevgiliye vuslatına vesile olacağına inanan bir zat olduğu için ölüme gülümseyerek gidemeyen bir "dini lider"
Düşmana karşı mücadeleyi Cahar Dudayev çeçenyada, şeyh yasin filistinde, bilge kral bosnada yapmakla hata ettiler, gönüldaşlarıyla aynı safta olmakla hata ettiler, onlara "siz önden gidin, biz arkanızdayız" demeyip "ben cepheye gidiyorum, beni seven de arkamdan gelsin" diyerek hata ettiler (lisanı haliyle) diyen bir "dini lider"
Kendisinin "Sonsuz Nur" olarak nitelediği Hz.Peygamber (SAV) sahabelerini önden habeşe, yesribe gönderip mekkeden enson kendisi çıkmakla hata etti (lisanı haliyle) diyen bir "dini lider"
Ve zannımca (iyi ama zayıf ihtimalle kendisini mutlak haklı gördüğü için) kendisini sorgulamayan, kötü ama kuvvetli ihtimalle) ülkesine, milletine ve devletine ihanet içinde olan ve müntesiplerine de sorgulamalarını değil, kendi söylediklerini dinlemelerini ve tekrarlamalarını söyleyen bir "dini lider"
Askerle, laiklerle, fasıklarla iyi geçinen, bu uğurda takiyyeyi mübah gören, tesettürü füruat olarak niteleyen ve gerektiğinde genel islami anlayışa aykırı hal-hareket ve tavırlar sergileyebileceğini belirten, darbecilerin emirlerine itaat eden, hiçbir müslümanın hiçbir derdi için sokağa çıkmayan, devlete karşı gelmeyen ama dersanesi bankası derneği kapatılınca "erkeklerini içerde tutup kadınlarını ellerinde cevşenle sokağa salıp devletin karşısına diken bir "dini lider"
15 temmuzda belliki bilumum müttefikiyle bir kez daha tayyibe saldıran (ister kamikazeler gibi deyin, ister haşhaşiler gibi deyin) ama "şimdilik" yine amacına ulaşamayan ancak söz ve davranışlarından anlaşıldığı kadarıyla pes etmeyen bir "dini lider"
Amerikanın tayyibin bunca ısrarına rağmen kendisini neden iade etmediğini düşünmeyen, (şayet düşünürse müslüman bir dini lideri amerika normalde çok da sevmez, en iyi ihtimal sınırdışı eder) bir "dini lider" ve dini liderin "dini cemaati"
Biz aile içinde yaptığımız kavgaları, farklılıkları, mücadeleleri dışarı yansıtmayan bir millet-ümmetken, düşmanların işine yarabilecek her türlü silahı cephaneyi cömertçe düşmanlara sunan bir "dini lider"e nasıl ram olduk demeyen bir "dini cemaat"
Her ne kadar darbenin içinde olmadıklarını iddia etseler de (yalancı çoban misali) şayet darbe başarılı olsaydı yani tayyip devrilseydi, yani darbeye karşı çıkan ve kahir ekseriyeti dindar, milliyetçi, muhafazakar topluluk yenilseydi bu "dini lider" ve onun"dini cemaat"inin çok mutlu olacağı kesindi. "tayyip kaçıyor, asker yönetime el koyuyor" diye sevinç naraları, tweetleri atan cemaat mensupları zaferlerini ilan edecek ve darbe karşıtı ne kadar kurum, kuruluş, topluluk, cemaat vs varsa tasfiyesi pek de umurlarında olmayacaktı, çünkü kendileri kazanmış olacaktı.
Aslan olup avlanmaya (tayyibi devirmeye) niyet eden ama bunu başaramayınca çakal olup başkasının avından kendine pay almaya çalışan (amerika yada ulusalcılar tayyibi devirsin de ben de nemalanayım) bir "dini lider"...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder