12 Ekim 2008 Pazar

İçerdeki Hayatım

İnsanların konuşmalarından dünya denilen yaşam alanının ve sürdürülen hayatın karmaşa içinde bir sıradanlıktan ibaret olduğunu anlıyorum. "Daha doğmamışsın bile, ak saçlı dedelerin bile hala anlayamadığı şeyi sen nasıl daha doğmadan anladın?" diye sormayın, çünkü insan o karmaşa içinde koştururken genelde sağına soluna bakma, durup bi düşünme, muhasebe yapma ve tefekkür etme imkanı pek bulamaz veya zihni tamamen dünyevi şeylerle dolu için aslında bomboş olan şeylerle hayatını doldurmaya çalışır. Şimdi ben size desemki "anne karnındaki hayatında aslında dünya yüzeyindeki hayattan pek farkı yok" belki beni yadırgarsınız ama inanın yok, çünkü özellikle annemle olan bağ sebebiyle dışardaki herşeyden etkileniyorum. Sıcaktan, soğuktan, seslerden, sessizlikten, yemeklerden vs.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

GURBET BÖYLE BİR ŞEY OLSA GEREK! HELE DE TEKNOLOJİ YOKSA DAHA BİR BAŞKA OLUYOR.SENİ ANCAK YİRMİNCİ GÜNÜN SONUNDA SOĞUK BİR CAMIN ARKASINDAN GÖREBİLDİM.NEYSE...RABBİM ÖMRÜNÜ HAYIRLI VE BEREKETLİ KILSIN.AİLENE DE HAYIRLI EVLAT ETSİN. SENİ HASRETLE ÖPÜYOR VE KUCAĞIMA ALACAĞIM GÜNÜ BEKLİYORUM.
KÜÇÜK TEYZEN İCLAL