10 Aralık 2008
Fırtınalı bir gün
Fırtına yüreğimde...
Cennetten kovulmuş Adem gibiyim
Tufan olmuş da, geminin dışında kalmış Kenan gibiyim
Oğlu geminin dışında kalmış Nuh gibiyim
Kuyuya atılmış Yusuf gibiyim
Yusuf'u kuyuya atılmış Yakup gibiyim...
Bazen "başladı" dediğin yerde "biter"de
"Bitti" dediğin yerde "başlar" yaşananlar
Aslında başlayıp biten tek şey "Ömür"müş
Dedim ya, geliş nereden; gidiş nereye?
Gidiş mi, kaçış mı?
Sabır mı, tahammül mü?
Hep "bir şey" istersin, sadece bir şey
Onu elde edince "tamam şimdi oldu"
"Şimdi tamamım" dersin
Büyürsün, üniversiteyi kazanırsın, sonra bitirirsin
Askere gidersin, evlenirsin, işin olur, çocuğun da olur.......
Ama bir türlü "tamamlanamazsın"
Her defasında "tamam" dersin
Her defasında bakarsınki yeni bir "eksik" var önünde
İnsan olmanın cilvesi bu galiba
İnsan hep eksik, tamam olan sadece O(cc)
Allah'ım yine daraldım
Allah'ım yine dar'dayım
Allah'ım yine zor'dayım
Allah'ım yine eksik'im
Bir kez daha uzat ellerini
Son kez değil, bir kez daha
Rabbim bir şey verdiğinde o kadar sevindimki şükretmeyi unuttum
Onu aldığında sabretmeyi unutacak kadar üzülmeyeyim
Kaybettiğim hikmeti ver bana
Kaybettiğim kulluğumu ver bana
Yine aynı yerde, aynı hal'deyim
Ne verirsen ver, yada hiçbirşey verme
Hiçbirşey vermeyeceksen, hiçbirşey istetme
Yada hem istet, hem verme
Yada hem istet, hem verecekmiş gibi yap ama verme
Yada hem istet, hem ver ama geri al...
İstersen mahvet beni,
Cennetten çıkar
Kuyuya at
Çarmıha ger
Kâbe'de taşlat
Ama...
Mutmâin bir kalp ver
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder