25 Şubat 2009 Çarşamba

dört ay bitmek üzere...

zaman ne de çabuk geçiyor
belki binlerce defa şahit oldum buna
ama hâlâ şaşırıyorum ve soruyorum
neden???

geçen yıl bu zamanlar tatlı bir telaş içindeydik
bir haber, bir müjde bekliyorduk
bugün o müjde kollarımızda büyüyor

seni ilk gördüğüm an'ı hatırlıyorum
çok ani olmuştu her şey
odanın kapısı açıldığında seni görmeye hazırlamamıştım kendimi
odaya gelen herhangi biri olabilirdi, bir tanıdık, bir yabancı, bir hemşire vs.
ama hiç biri değil, sen'din gelen...

"durun bir dakika oğlumu ilk görüşüm böyle olmamalı,
gözlerimi, yüreğimi, duygularımı hazırlamalıyım ona,
çünkü o'nu milyonlarca defa görecek olsam da, bu başka"
diyecektim...
diyemedim...
elimden bir şey gelmedi...

sonra... doğduktan sonraki iki gün hiçbirşey yemediğini fark ettik
sen süt için annenin göğsünü emiyordun da, biz de seni süt emiyor zannediyorduk
telaştan üzülemedim bile doğru düzgün
bağırıp çağıramadım,
mama aldım, pompa aldım, biberon aldım ama
elimden başka bir şey gelmedi...

sonra... evimize geldiğimizin ertesi gününü hatırlıyorum,
annen hastaydı, vakit geceydi ve sen uyumuyordun
ben nasıl uyurdum,
seni kucağıma aldığımı, senin kucağımda uyuduğunu hatırlıyorum.
meğer ben de uyumuşum, oturduğum yatakta
rabbe sonsuz şükür ki, uyurken düşmemişim üzerine
o an, seni uyutma telaşındaydım
o an'ın da tadına varamadım
bir an'dı geçti gitti
tutamadım...

Hiç yorum yok: