27 Kasım 2012 Salı

Yoruluyorum Oğul

Yaşım henüz 35
Yolun yarısındaysam da, aslında dağın zirvesindeyim demekki
Hayat hep zorsa da bundan sonrası daha zor demektir
Yaniki yorulmamam gerektir ama ben yoruluyorum oğul

Çoğu zaman nefes almadan çalışıyorum ve akşam olduğunda daha yapacak bi dünya işim oluyor
Neylersinki evde beni bekleyen iki kuzum olduğunu hatırlıyorum ve yine çoğu zaman masamı bile toplamadan çıkıyorum (kaçıyorum) işyerinden
"Sabah olsa da işe gitsem" modundayım ama bu iş anlamsız raddede yoruyor beni

Sana geldiğimde "yorgunum" demek ağrıma gidiyor ve mümkün olduğunca "yorgunum" demiyorum ama sanırım her halimden belli bu.
Akşama kadar babanızı bekliyorsunuz ama akşam olduğunda eve gelen kişi "babanız" değil de yorgun bir adam olunca; önce beklemenin anlamı kalmıyor, sonrasında zaten siz beklememeye başlıyorsunuz.
Gelse ne olur, gelmese ne olur!!!

Daha önümde kazanılacak savaşlar var,
Koşulacak yollar
Söylenecek sözler
Yetiştirilecek çocuklar
Yaşanacak bir hayat var
Ama 35'inde yorulan bir adam bunların hiçbirini yapamaz di mi???

Aslında durum tam olarak bu kadar vahim değil,
Her sabah yeni savaşa istek ve iştiyakla katılıyorsam,
Yediğim yumruğun etkisiyle yere düştüğümde, ayağa kalkıp "bi'şim yok hadi kavgaya devam" diyebiliyorsam,
Bir türküm bittiğinde söyleyecek başka bir türkü bulabiliyorsam
Demekki ben daha ölmedim,
Belki Osmanlı'nın duraklama devrindeyim ama henüz dağılma devrine girmedim,
Çıkmamış can elbet bir gün çıkacak ama o gün, bugün değil


Hiç yorum yok: