6 Nisan 2009 Pazartesi

sevgili günlük

6 nisan 2009

memleket ahvalinden bahsedeyim biraz, tarihe bir not da ben düşeyim.

muhsin başkan artık bu dünyada yok. öldü mü, öldürüldü mü belli değil ama artık dünyamızda yok. kendi deyişiyle hayat da ölüm de bir anlık, varlık ve yokluk arasında sadece bir adım varmış, bir adım ötesi sonsuzluk alemiymiş, o şimdi sonsuzluk aleminde, hepimizin gideceği yer orası. hepimizin dönüşü O'na... Rabbim yüz akıyla kendisine gitmeyi nasip etsin inş.

mahalli idareler seçimi yapıldı, ak parti önceki seçimlere göre oy oranını düşürdü ve bazı belediyelerde seçimi kaybetti. nihayetinde bir seçimse bu işin ucunda kazanmak da var, kaybetmek de. birileri hep kazanacak veya kaybedecek diye birşey yok. insan nasıl doğar büyür ve ölürse diğer varlıklar ve organizmalar da aynı şekilde... ama ak parti yaklaşık 88 yıllık cumhuriyet idaresi ve ondan önceki yaklaşık 50 yıllık meşrutiyet idaresi boyunca en uzun süre gücünü muhafaza eden partidir herhalde. (1923-1950 arası tek parti diktasını saymazsak tabi).

neredeyse tüm dünyada ve bu arada ülkemizde adına "küresel ekonomik kriz" dedikleri bir durum var. fabrikalar kapanıyor, bankalar batıyor, insanlar işinden oluyor vs... krizin abd ve avrupa kaynaklı olması insanın doyumsuzluğunu akla getiriyor. üretmeden tüketmek ama nereye kadar??? babamın çalıştığı fabrikanın durumu da pek parlak değil ama bunun sebebi biraz daha farklı, babama sorduğumda "biraz yanlış yatırım galiba" diyor.

ben... büyüyorum işte yavaş yavaş, dünyaya geleli yaklaşık 5,5 ay oldu. babamın aldığı ayakkabılar artk ayağıma küçük geliyor mesela, zamanımın çoğunu uyuyarak geçiriyorum, annem babam benim büyümem için sabırsızlansa da benim acelem yok. hafta sonları dışarı çıkıyoruz artık, ne de olsa havalar ısındı artık evde tutamaz kimse beni. yeni arabam da çok güzel ve rahat etrafa baka baka geziniyorum. annem alış veriş merkezlerinden çıkmıyor, gerçi babam bişi aldırmıyor ama olsun. şuan sadece benim için birşeyler alınıyor...

Hiç yorum yok: